27 Nisan 2015 Pazartesi

Şehbender 14'

Adını sokaağından ve bulunduğu binanın numarasından alan mekanımız tam bir demlenmelik olmuş.Alan nasıl değerlendirilir gayet iyi gösteriyorlar.Dostlarla kafamız şişmeden sohbet edelim bir şeyler yeyip içelim ama gürültü olmasın,duman altı olmasın diyorsanız liste başlarına almalısınız burayı.


Dış kısım ve içeride ayrıca sigara bölümüyle,sigara içenlere yer sorunu olmuyor.


Bu minik kapıdan girdiğiniz an sakinliğiyle ve şirinliğiyle oldukça davetkar karşılıyor mekan sizi.



Kalabalık gruplar için ideal bir köşe :)



Ordöv tabağıyla geceyi geçirebilen biri olarak yediklerimin lezzeti oldukça önemli benim için.Ana yemeğe gerek duyulmayacak çeşitlilikte ve tazelikte olunca rakımı yudumlamaya başlıyorum.


Ah şu paçanga böreğinin dili olsa da konuşsa çıtır çıtır benim favorim oldu kendileri :)


Hamsi tava ile bir başka oluyor rakının uyumu yanına çerez niyetine yedikçe yiyor insan.Anadolu rakısını burada tatmış bulundum içimi hoştu.


Hafta sonu çoğu mekan gibi daha kalabalık oluyorlar hafta içi sakin,canlı müzik olmadığından gürültü olmuyor.Yediklerimden ve bulunduğum yerden memnun kalarak ayrıldım mekandan Asmalı taraflarında tavsiye edebileceğim bu mekanı deneyimleyin derim.

İletişim ;

http://sehbender14.com/




21 Nisan 2015 Salı

The Crepe Escape

Bağdat Caddesinin ara sokaklarında açılan cafeleri ile sakinliği arayanlar için The Crepe Escape'den bildiriyorum...Ne kadar Cadde'nin o telaşesini sevsekte bazen keşke şurada sakin bir yerler olsa da keyif yapsak,kalabalıktan sıyrılsak diyoruz.İşte burası tam öyle kalabalıktan,gürültüden uzak eviniz gibi...


Hem krepçi hem de kahveci diyebilirim çünkü yeni açılacak şubeden kahve konusunda bir süprizleri olacak,tatlılarınızın yanına içebileceğiniz lezzetli kahveleri olacak :)


Mekan gayet dekore edilmiş.


Biraz bir şeyler atıştırıp,çalışayım diyecek olursanız burası tam size göre.Sadece krepten ibaret değil menüleri salatalar,pancakeler ve kahvaltı seçenekleriyle dilediğinizi tadabilirsiniz.


Benim favori köşem oldu burası,koltuğa kurulup kitabımı okumak ve krebimin keyfini sürmek için birebir,yeni şubede böyle bir köşe olur mu bilmem ama ben buraya fırsat buldukça atacağım kendimi öyle hemen kalkmaya da niyetim olmayacak hani :)


Tuzlu kreple başladım tadıma,o sezar sos nasıl güzel öyle tavuk ve yeşilliklere pek yakışıyor,damağımı taçlandırdı.Kendileri Julius olur.


Limonata ayranı fesleğenli seçtim hem ferahlattı hem de minik kavanoz sunumuyla masama renk kattı.


The Crepe Escape Original ; içinde yok yok biraz acılığı ile tuzlu seçeneklerinin en iddaalılarından...


Tatlılardan ise tercihim Viva La Nutella oldu mevsim meyvelerinin nutellayla partisi oluyor kendileri.

Ama benim aklım hala o koltuk köşesinde kahvaltı için gideceğim de umarım orası boş olur,olmasa da beklerim arkadaş :) Yeni şubenin açılmasına az kalmış,yazının devamını ve daha kapsamlısını açılış günü ardından buradan yine sizlerle paylaşacağım.Hadi yolunuzu düşürün benim köşeye kurlup sakinlik içinde lezzetlerin tadını çıkarın.

İletişim ;

The Crepe Escape
Bağdat Cad. Hamiyet Yüceses Sk.
No.9 Şaşkınbakkal Kadıköy
İSTANBUL

Telefon: 0 216 408 23 00
E-Posta: info@thecrepeescape.com.tr









19 Nisan 2015 Pazar

Neden? Nasıl ?

Hep aynı sorulardan türer cevaplar...
Merak edilmek güzeldir tabii rahatsız edici boyuta ulaşmadıkça.Çok küçük yaşlarda okuma sevdamın etkisiyle olacak ki,kalemle kağıtla büyük aşklar yaşadım.Şiirlerden,hikayelere  pek çok harflere hayatlar akıttım.Başlarda sadece kendimden yola çıkarken yaşta,yaşananlarda eklendikçe gözlemlerime yer verir oldum.Hep sessizliğimle tanındım.Verecek cevaplarım olmadığından değildi elbette, ya söylemeye gerek duymadım ya da zaten onları kendi dünyamda yazmış,kapatmıştım.

"Neden bu kadar iyisin? ve "Nasıl bu kadar güçlüsün?" sorularına benim kadar maruz kalanı var mıdır,bilmiyorum.Bazen kötü ve güçsüz olmak istediğim olmuyor değilim ama yine de olamıyorum,inanın bu çok güç bir durum oluveriyor bazen.İmaj gibi büyürken üstüme işlenmiş ve şikayette etmemiş üstüne dahasını eklemişim...Herkesten farklı görünmemin sebebi de bunlar olabilir çünkü insanlar hayatın getirdiklerine kendilerini uyarlayıp devam ederken,ben hayatın verdiklerini kendime uyarlıyorum.Dostluklarımda,ilişkilerimde de bu böyle.İyilikten kayıplarım oluyor elbet ama bunları sorun etmiyorum çünkü bana kazandırdıklarıyla yoğruluyorum. Ve genelde insanlara bakıp gülüp geçiyorum kapıldıklarına,saçma sapan mücadelelerine,entrikalarına olgunlaşmaya kapalı zihinlerini boş şeylerle oyalamalarına ve yaşıyormuş gibi gözükmelerine.
Kendime sorduğumda bir sürü cevap arasında kalırken asıl cevabımı es geçtiğimi fak ettim,aslında ben "Hayatın değerini,aldığım nefesin değerini çok iyi biliyorum ve bu yüzden kimseye kızmıyorum,kırılmıyorum,kırmıyorum.Çünkü ölümün farkındayım eskiden ölümlere gözyaşı dökerken artık onlar için eskisi gibi gözyaşlarımı dökmüyorum,ağlamaman için sebep olabilecek şeylere gülmeyi seçiyorum ben.Ne kadar yaşayacağımı bilmediğim bu ömrümü güzelliklerle doldurmaya çalışıyorum,eksilmiyorum çoğalıyorum.Mesele her şeyin bittiği gerçeğini idrak etmek.İnsanlara izin verdiğiniz ölçüde sizi mutlu ve mutsuz ederler o yüzden birinin sizi üzdüğünü düşünüyorsanız önce kendinize dönüp bakın ve buna izin vermeyi kesin !

Çokça biriktiriyorum,sessizliğim izlenimlerimden geliyor. Patlak verdiği anlar olmuyor mu diyeceksiniz,oldu hem de çok büyük oldu ve o yüzden artık "Hayır" demeyi ve kırıldığım,haksızlık olarak gördüğüm ne varsa söylemeye başladım. Burcumun ve yapımın getirdiği bir şeyde çok düşünmek her açıdan,herkesin açısından ama bir müddet sonra beyin kemirgenlerini devreye sokup başımı ağrıttığında farkına varıyorum ve derhal çıkıyorum o ruh halinden.Her şeyi ben düşünmek zorunda değilim ki biraz da insanlar düşünsün deyiveriyorum.

Güçsüz olmak ayıp da değil kusur da değil ama ben kabul edemiyorum güçsüzlüğü, aksini kabulleniş bana kalırsa kolaya kaçış oluyor.Zor olanı seviyorum kolaya kaçışlardan uzak duruşum hep bu yüzden.Hayatımı bir yolculuk olarak görüyorum bir arabanın içi kadar ufak,bir trenin vagonları kadar çok.Binenler oluyor bir yere kadar bir hayat paylaşıyoruz ve sonra iniyorlar vedalaşıyoruz.Dönüp baktığımda iyi,kötü anılarım çoğalıyor en güzeli de hepsi bir şeyler öğretiyor bana.Öğrenmeye doymayan biri için bu ne kadar mükemmel bir şey bilir misiniz?

Hiç mi pişmanlıkların yok  mu derseniz,hayatta yaptıklarımdan değil ama yapmadıklarımdan pişman olacacağıma dair bir güzergah belirledim ben "Hoşgeldin" demenin coşkusunu "Hoşçakal" demenin acısını yaşamadıktan sonra ne yaşadığımı varsayabilirim ki şu hayatta ?

İnsanlar kazanmak ve kaybetmek üzerine kurulu bu düzende hep kazanmak uğruna harap ediyorlar kendilerini ve inanın sahip olduklarının değerlerini gerçekten bilmiyorlar,kaybedince ise tuhaftır ki yakınıyorlar sahipken neredeydi o akıl? Dur söyleyeyim nasılsa sahibim rahatlığından farkında değildin,es geçiyordun.Bunlar için onları suçlamalı mı dersiniz? Silkelenmelerini sağlamalıyız bu bazen  bir gidişle bazense bir gelişle bile mümkün.Ne yapıyorsanız yapın ama kendinizden,doğrularınızdan ödün vermeyin bırakın başkaları konuşsun,yanlış desin hayat sizin hayatınız acısı da tatlısı da sizin yanınıza kalıyor.Ve sadece mutlu olmak,mutlu etmek için yaşayın hayatınızı,maddi şeylerin geçiciliğini unutmayın.Boşa vakit geçirdiğinizi düşündüğünüz her ne varsa derhal onu bırakın ve yerine zamanınıza değecek şeye yönelin,boşa geçecek kadar kıymetsiz zamanınız olduğunuzu sanmıyorum.Konuşmak kolay ama gerçekten ne ifade etmek istediğinizi tartmadan,laf olsun diye konuşmayın.

Teşekkür Edin !

En küçükten en büyüğe her kim size ne katıyorsa ona teşekkür edin bu bir erdemdir.Yere düşen tokamı vere kişiye de,hatamı görüp söylene de teşekkür ederim ben.Hatta hayatta en sık kullandığım sözdür "Teşekkür Ederim." bu beni de karşımdakini de mutlu ediyor.

Karşılık Beklemeyin !

En büyük mutsuzlukların sebebidir karşılık beklemek,yaptığınız şeyleri içinizden geldiği için mi, yoksa karşılığını beklediğiniz için mi yapıyorsunuz gözden geçirin.Beklentiler çoğunlukla yaralar, karşınızdaki sizin gibi düşünemez ve düşünmek zorunda da değildir.Umudunuz kendiniz olun ve beklentilerinizi kendinizle sınırlayın.

Vazgeçmeyin !

Evet,gücün altında yatan bu olsa gerek.İstediklerinizin uğrunda kararlı olun.Beni en çok etkileyen durumlara,insanlara baktığımda kararlı,güçlü duruşları olmuştur.Onların yanında daha iyi hissederim çünkü ne istediklerini bildiklerini hissedersiniz ve bu bana güven verir.

Paylaşın !

Sevginizden tutun da bilginize,suyunuza kadar paylaşım içinde olun.Paylaşmak güzeldir çünkü her şey paylaştıkça çoğalır,anlamlanır.Gülüşünüzü ihmal etmeyin,tanımadığınız insana tebessüm etmekten çekinmeyin.Kimse asık suratla gezen insanlardan pozitif enerji almaz,siz de o negatif insanlardan olmayın,gülüşünüzü paylaşın :) Bildiğiniz bir şeyi başkasına öğretmek kadar keyif veren bir şey yoktur şu hayatta,ne biliyorsanız koşulsuz paylaşın ve tadını çıkarın.

Değer Verin,Saygı Gösterin !

Değer görmek isteriz ama konu değer vermeye gelince geri çekiliriz, karşımızdakinin bunu kullanacağından korkarız.Halbuki değer verdiğiniz insan iyi biriyse bundan payına düşeni alacak ve size yansıtacaktır.Bu döngüyü sağlayanda ne yazık ki biziz ,bozmadıkça aksini beklemek saçma değil mi?Denemekten korkmayın.İnsanlar değerli olduklarını unutuyorlar,kendi değerinizin farkına varın.Saygılı olun,herkesi sevmek zorunda değilsiniz elbette ama saygılı olmak gerekir.

Herkes yazarak belli edemez duygularını,herkesin farklı bir ifade biçimi vardır ben yazarak ifade edebilenlerdenim hem dönüp okuduğumda değişimleri görebiliyor hem de yazdıkça rahatlıyorum. Size yapılmasını istemediğiniz şeyleri karşınızdakilere yapmayın ve farkı yaşayın.Değişim istiyorsanız kendinizden başlayın etrafınızın da değiştiğini göreceksiniz.

Mutsuz ve güçsüz olmak için bir sebebim yok ama güçlü ve mutlu olmak için çok :)

Ouzo Roof Restaurant

Kalamış'ın en güzel konumuna sahip otellerinden Wydham Grand Kalamış'ın terasında ki mekan dekarasyon ve manzarasıyla misafirlerini ünlü Şef Mehmet Yalçınkaya önderliğinde profesyonel ekibiyle ağırlıyor.Her Çarşamba akşamı Yorgo sahne alıyor ve keyifli bir akşam yaşanıyor.



Türk mutfağının zenginliği dillere destan fakat bir Michelin yıldızımız yok, bu kadar donanıma rağmen bu eksiklik tartışma konusu oluyor haliyle.Çünkü Dünya çapında Şeflere sahibimiz,sunumlarımızın aşağı kalır yanı yok...Bu güzel akşamda tatlar ve sunumlar ön plandaydı.



Bu sefer sözü fazla uzatmayıp,fotoğraflarla başbaşa bırakacağım sizi...



Rissotto ve bezelye ezmesi üzerinde gelen damla sakızlı kalamar melek kanatlarını andıryor :)


İsleme yönteminin verdiği tadı pek seviyorum içine istediğimiz aromayı da kattıklarında ortaya çıkan lezzet tarifsiz.


Balık köftesi olmazsa olmazdı.


Gün batımında gelmenizi tavsiye ediyorum,yat limanına karşı demlenebilir yemek öncesi gözünüzü doyurabilirsiniz.


Sunumun yaratıcılığıyla hepimizin beğenisini kazanan kek kırıntılarında mantar şekli verilmiş çilekler...


Meze dolabından seçim yapmak zor olacaktır.


Aynı şekilde balığınızı kendiniz seçebilirsiniz.


Girişe konumlanmış yeşillik tezgahıda yine yaratıcılığın konuşması olmuş direk toprağından masanıza gelen doğallık.


Sunum konusunda iddaalı oldukları kesin,rakı şişesinde balıkta olurmuş :)


Tatlılara geldi sıra ;


Benim favorim gül ve pişmaniyeli ayva tatlısı oldu arasında kaymağıyla kapanış için ideal.


Ve son dönemlerin modası eriyen çikolata topu ile bu keyifli geceyi Yorgo'nun şarkıları eşliğinde noktalamış bulundum.Fena grip olduğum halde katıldığım bu davet için emeği geçen herkese teşekkürler...




İletişim ;

Wyndham Hotel, Fenerbahçe Mahallesi, Kalamış Caddesi, No 38, Kadıköy, İstanbul
















14 Nisan 2015 Salı

Asırlık Lezzetlerin Adresi "Develi"

Develi Ailesinin daveti ve samimi ağırlamasıyla geçen enfes bir asırlık lezzetler tadımıyla karşınıızdayım .Florya şubesinde gerçekleşen bu davetten detaylara geçiyorum hemen biz çok keyif aldık umarım sizde deneyimler ve aynı keyifi alırsınız.


Bizim için hazırlanan bölüm yeni yapılmış burada düğün ve her türlü organizasyonu rahatlıkla yapabilirsiniz.




Bu hepsi birbirinden leziz yemekleri görüntülemekte çok keyifliydi.


Ah tadında kaybolduğum yuvalama çorbası sırf seni içmek için bile gelirim,o nasıl bir kıvam kaselerce içsem yeter demem :)


Benim favorim etli çiğ köfte oldu denildiği kadar varmış,Develi'ye gittiğinizde kesinlikle denemelisiniz.


Fındık lahmacunun inceliği ve bol malzemesi ile oldukça iddaalı. 


Kuru patlıcan dolması bana fazla yağlı geldiğinden yarımını anca yiyebildim.


Acı ezme mezelerin vazgeçilmezi olmayı sürdürüyor.


Patlıcan ezmesiz hiç olur mu?Domates sosuyla farklı bir boyuta taşınmış.


Görüntüsü gibi kendide de güzel develi sarma hafifliğiyle tercih edilesi.



İçli köftenin dışı çıtır çıtır, içi bol fıstıklı cevizli ise yemelere doyulmaz.


Orada yediklerimizin üstüne süpriz olarak kupamız,önlüklerimiz ve baklavalarımız da bizimle evin yolunu tuttu.Ve bir kez daha neden Develi markasının bu kadar iyi olduğunu anlamış bulundum, geçmişten günümüze değişmeden ama sürekli gelişerek devam eden ustalıkla hem de sanılanın aksine değen miktarla iyi etin adresi kendileri. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.



10 Nisan 2015 Cuma

LİLA'S LOUNGE

Keşif yapılacaksa gidilecek yollar vardır ve o yolların sonunda ise mutlu olmama sebep bir şeyler buluyorum...Lila's Lounge daha çok taze mekanlardan,yol olarak ters gelebilir ama ulaşım imkanı epey var Aydos'un alt tarafında kalıyor burası.Buralarda tek diyebilirim böylesine dekorasyona ve mutfağa hakim işletme.Dünya mutfağından lezzetler sunuyorlar.


Executive Şef Bayram Demir‘in liderliğinde özenle hazırlanan yüzlerce çeşit sıcak, soğuk, alakart ve tatlının yanı sıra baristalarının hazırladığı yaratıcı kokteyllerini,smothielerini 
gurme tatları,burada bulabilirsiniz.


Başlangıç olarak tattığım Lila's Speacial tam bir meyve şöleni hindistan cevizinden,ananasa bir çok meyveden hazırlanan bu kokteyli tavsiye ediyorum.


Mekanda masalar arası mesafeler oldukça iyi konumlanmış böylelikle sıkışmadan,rahatsız olmadan oturabiliyorsunuz.
Lezzet zamanı...


İşte bu sunumu seviyorum sıcaklığını kaybetmeden yeme imkanı sunuyor,yanında gelen sebze ve patates püresiyle doymamak mümkün değil.


İşte benim favorim ; Askıda etler,tavuklar,sucuklar ve mozzarella tabakta ise efsane köfte,bu aralar acı tatlı sosla pek bir kaynaştığımdan bana bana yedim hepsini :) İki kişi için ideal yanına salatanızı da söylediniz mi,tamamdır.


Salata büyük tabakta ufak gözüküyor ve malzemeler daha özenli eşleştirilirse daha iyi olacak yakında değişiklikler olabilir,fikrimi sundum değerlendirmek onlara kaldı.


Püre üstünde tavuk parçaları lokum gibi...



Sos sos sos tavuğun yine püre üstünde ama bu sefer sosla dansı diye adlandırdım kendilerini,hem salata hem sebze bir arada olmamış ama dediğim gibi yeni mekan gelişime ve fikirlere açık bir daha gittiğimde farkları göreceğimi umuyorum.


Aslında Fettucini'leri meşhurmuş (onun için ayrıca gideceğim) mekanın ama bu kadar şey tadınca,ritüelimi bozmadım ve buranın da pizzasını denedim lezzet olarak oldukça başarılı fakat hamur bir tık kalındı.

Mekan sahipleriyle sohbet ederek bu lezzetlerin keyfini çıkardık,her güzel şeyin sonu var diyerek tatlı ve kahveyle noktaladık.


Chocolate Mocha ile


Sufle seçerek tam bir çikolata şöleni yaşadım.

Açıkçası şubelerinin açılmasını herkese ulaşabilmeleri için merakla bekliyorum.


İletişim ;

Adres: Uğur Mumcu Mh. Şeyh Şamil Cd. No:9/3 A-B-C Teknik Yapı
Up City Center Kartal / İSTANBUL
Telefon: +90 850 577 5452     +90 549 577 5452