19 Nisan 2015 Pazar

Neden? Nasıl ?

Hep aynı sorulardan türer cevaplar...
Merak edilmek güzeldir tabii rahatsız edici boyuta ulaşmadıkça.Çok küçük yaşlarda okuma sevdamın etkisiyle olacak ki,kalemle kağıtla büyük aşklar yaşadım.Şiirlerden,hikayelere  pek çok harflere hayatlar akıttım.Başlarda sadece kendimden yola çıkarken yaşta,yaşananlarda eklendikçe gözlemlerime yer verir oldum.Hep sessizliğimle tanındım.Verecek cevaplarım olmadığından değildi elbette, ya söylemeye gerek duymadım ya da zaten onları kendi dünyamda yazmış,kapatmıştım.

"Neden bu kadar iyisin? ve "Nasıl bu kadar güçlüsün?" sorularına benim kadar maruz kalanı var mıdır,bilmiyorum.Bazen kötü ve güçsüz olmak istediğim olmuyor değilim ama yine de olamıyorum,inanın bu çok güç bir durum oluveriyor bazen.İmaj gibi büyürken üstüme işlenmiş ve şikayette etmemiş üstüne dahasını eklemişim...Herkesten farklı görünmemin sebebi de bunlar olabilir çünkü insanlar hayatın getirdiklerine kendilerini uyarlayıp devam ederken,ben hayatın verdiklerini kendime uyarlıyorum.Dostluklarımda,ilişkilerimde de bu böyle.İyilikten kayıplarım oluyor elbet ama bunları sorun etmiyorum çünkü bana kazandırdıklarıyla yoğruluyorum. Ve genelde insanlara bakıp gülüp geçiyorum kapıldıklarına,saçma sapan mücadelelerine,entrikalarına olgunlaşmaya kapalı zihinlerini boş şeylerle oyalamalarına ve yaşıyormuş gibi gözükmelerine.
Kendime sorduğumda bir sürü cevap arasında kalırken asıl cevabımı es geçtiğimi fak ettim,aslında ben "Hayatın değerini,aldığım nefesin değerini çok iyi biliyorum ve bu yüzden kimseye kızmıyorum,kırılmıyorum,kırmıyorum.Çünkü ölümün farkındayım eskiden ölümlere gözyaşı dökerken artık onlar için eskisi gibi gözyaşlarımı dökmüyorum,ağlamaman için sebep olabilecek şeylere gülmeyi seçiyorum ben.Ne kadar yaşayacağımı bilmediğim bu ömrümü güzelliklerle doldurmaya çalışıyorum,eksilmiyorum çoğalıyorum.Mesele her şeyin bittiği gerçeğini idrak etmek.İnsanlara izin verdiğiniz ölçüde sizi mutlu ve mutsuz ederler o yüzden birinin sizi üzdüğünü düşünüyorsanız önce kendinize dönüp bakın ve buna izin vermeyi kesin !

Çokça biriktiriyorum,sessizliğim izlenimlerimden geliyor. Patlak verdiği anlar olmuyor mu diyeceksiniz,oldu hem de çok büyük oldu ve o yüzden artık "Hayır" demeyi ve kırıldığım,haksızlık olarak gördüğüm ne varsa söylemeye başladım. Burcumun ve yapımın getirdiği bir şeyde çok düşünmek her açıdan,herkesin açısından ama bir müddet sonra beyin kemirgenlerini devreye sokup başımı ağrıttığında farkına varıyorum ve derhal çıkıyorum o ruh halinden.Her şeyi ben düşünmek zorunda değilim ki biraz da insanlar düşünsün deyiveriyorum.

Güçsüz olmak ayıp da değil kusur da değil ama ben kabul edemiyorum güçsüzlüğü, aksini kabulleniş bana kalırsa kolaya kaçış oluyor.Zor olanı seviyorum kolaya kaçışlardan uzak duruşum hep bu yüzden.Hayatımı bir yolculuk olarak görüyorum bir arabanın içi kadar ufak,bir trenin vagonları kadar çok.Binenler oluyor bir yere kadar bir hayat paylaşıyoruz ve sonra iniyorlar vedalaşıyoruz.Dönüp baktığımda iyi,kötü anılarım çoğalıyor en güzeli de hepsi bir şeyler öğretiyor bana.Öğrenmeye doymayan biri için bu ne kadar mükemmel bir şey bilir misiniz?

Hiç mi pişmanlıkların yok  mu derseniz,hayatta yaptıklarımdan değil ama yapmadıklarımdan pişman olacacağıma dair bir güzergah belirledim ben "Hoşgeldin" demenin coşkusunu "Hoşçakal" demenin acısını yaşamadıktan sonra ne yaşadığımı varsayabilirim ki şu hayatta ?

İnsanlar kazanmak ve kaybetmek üzerine kurulu bu düzende hep kazanmak uğruna harap ediyorlar kendilerini ve inanın sahip olduklarının değerlerini gerçekten bilmiyorlar,kaybedince ise tuhaftır ki yakınıyorlar sahipken neredeydi o akıl? Dur söyleyeyim nasılsa sahibim rahatlığından farkında değildin,es geçiyordun.Bunlar için onları suçlamalı mı dersiniz? Silkelenmelerini sağlamalıyız bu bazen  bir gidişle bazense bir gelişle bile mümkün.Ne yapıyorsanız yapın ama kendinizden,doğrularınızdan ödün vermeyin bırakın başkaları konuşsun,yanlış desin hayat sizin hayatınız acısı da tatlısı da sizin yanınıza kalıyor.Ve sadece mutlu olmak,mutlu etmek için yaşayın hayatınızı,maddi şeylerin geçiciliğini unutmayın.Boşa vakit geçirdiğinizi düşündüğünüz her ne varsa derhal onu bırakın ve yerine zamanınıza değecek şeye yönelin,boşa geçecek kadar kıymetsiz zamanınız olduğunuzu sanmıyorum.Konuşmak kolay ama gerçekten ne ifade etmek istediğinizi tartmadan,laf olsun diye konuşmayın.

Teşekkür Edin !

En küçükten en büyüğe her kim size ne katıyorsa ona teşekkür edin bu bir erdemdir.Yere düşen tokamı vere kişiye de,hatamı görüp söylene de teşekkür ederim ben.Hatta hayatta en sık kullandığım sözdür "Teşekkür Ederim." bu beni de karşımdakini de mutlu ediyor.

Karşılık Beklemeyin !

En büyük mutsuzlukların sebebidir karşılık beklemek,yaptığınız şeyleri içinizden geldiği için mi, yoksa karşılığını beklediğiniz için mi yapıyorsunuz gözden geçirin.Beklentiler çoğunlukla yaralar, karşınızdaki sizin gibi düşünemez ve düşünmek zorunda da değildir.Umudunuz kendiniz olun ve beklentilerinizi kendinizle sınırlayın.

Vazgeçmeyin !

Evet,gücün altında yatan bu olsa gerek.İstediklerinizin uğrunda kararlı olun.Beni en çok etkileyen durumlara,insanlara baktığımda kararlı,güçlü duruşları olmuştur.Onların yanında daha iyi hissederim çünkü ne istediklerini bildiklerini hissedersiniz ve bu bana güven verir.

Paylaşın !

Sevginizden tutun da bilginize,suyunuza kadar paylaşım içinde olun.Paylaşmak güzeldir çünkü her şey paylaştıkça çoğalır,anlamlanır.Gülüşünüzü ihmal etmeyin,tanımadığınız insana tebessüm etmekten çekinmeyin.Kimse asık suratla gezen insanlardan pozitif enerji almaz,siz de o negatif insanlardan olmayın,gülüşünüzü paylaşın :) Bildiğiniz bir şeyi başkasına öğretmek kadar keyif veren bir şey yoktur şu hayatta,ne biliyorsanız koşulsuz paylaşın ve tadını çıkarın.

Değer Verin,Saygı Gösterin !

Değer görmek isteriz ama konu değer vermeye gelince geri çekiliriz, karşımızdakinin bunu kullanacağından korkarız.Halbuki değer verdiğiniz insan iyi biriyse bundan payına düşeni alacak ve size yansıtacaktır.Bu döngüyü sağlayanda ne yazık ki biziz ,bozmadıkça aksini beklemek saçma değil mi?Denemekten korkmayın.İnsanlar değerli olduklarını unutuyorlar,kendi değerinizin farkına varın.Saygılı olun,herkesi sevmek zorunda değilsiniz elbette ama saygılı olmak gerekir.

Herkes yazarak belli edemez duygularını,herkesin farklı bir ifade biçimi vardır ben yazarak ifade edebilenlerdenim hem dönüp okuduğumda değişimleri görebiliyor hem de yazdıkça rahatlıyorum. Size yapılmasını istemediğiniz şeyleri karşınızdakilere yapmayın ve farkı yaşayın.Değişim istiyorsanız kendinizden başlayın etrafınızın da değiştiğini göreceksiniz.

Mutsuz ve güçsüz olmak için bir sebebim yok ama güçlü ve mutlu olmak için çok :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder