23 Mart 2015 Pazartesi

Book lovers never go to bed alone !


Kadro süper,senaryo süper eh bize anlatması kalıyor. Ezgi Mola deyince kuşkusuz iyi bir iş var orada diyen biriyim,rolleri resmen üstüne dikiyor.Tüm ekibe tebrikler diyor ve başlıyorum...

Filmde ince detaylar var bunlardan biri de "Kitapla Filmi Yargılama" açıkçası ben kitabı okumadan izledim ve büyük keyif aldım. Hem güldürüp hem düşündüren işleri seviyorum malum bizim Türk filmleri bu konuda kısır döngüye sahip. Konu 30 yaş sendromu,evde kalmış imajı çizilen kızımız Efsun'un yaşadıkları,bizden biri o hiç yabancılamıyor hemen benimsiyoruz. Hah işte bunu yaşadım,duydum diyor en yakınımız belliyoruz hatta bazen tıpkı ben diyoruz onun için. 
Evet belli bir yaşa geldiyseniz ve hala parmağınıza takılmış bir yüzük ve her ortamda size eşlik eden bir hanımefendi,beyefendi yoksa siz evde kalmış biri oluveriyorsunuz.



Neden böyle peki kim koyuyor bu standartları? İstediği yaşta evlenir insan "ama"kısmına gelirsek evet geç kalınıyor bazı şeylere bir bakmışız yaş hayli geçmiş,bir şeyler kaçırılmış,yakalandığında ise farkına varılamamış...
Çevrenizde evlenenleri,çocuğa karışanları görünce acele etmeliyim psikolojisine giriyorsunuz.


Doğru insanı bulmak için geçen bu süreçte harcadığınız doğrularınızın olduğunu fark ettiğinizde pişmanlık evresine geçmiş bulunuyorsunuz. Siz milletin ne dediğini bırakın ve anın tadını çıkarın,sahip olduğunuzun değerini bilin ve içinizden geldiği gibi yaşayın! Mutluluğunuzu,acınızı her ne hissediyorsanız onu sizi tamamlayana aktarın, çünkü hayat paylaştıkça güzel ve bu güzellikleri paylaşacak O kişiyi bulmaksa büyük bir Şans. Kriterlerinizi ve beklentilerinize dönüp bir daha bakın sizi ilertmiyor aksine olduğunuz yerde saymanıza sebep oluyorlarsa değiştirin. 


Aşk'a gelince Aşk'ı yaşamış ve gözlemleyen biri olarak Aşk biten bir şey,kalıcı olan ise Sevgi  işte onun sonu yok büyütebilirsiniz onu tüketmek istemedikçe tüketemezsiniz! Arayıcında bulunan bir şey değil bu hisler öyle bir anda gelir anlamazsınız. Dünyanın en saçma sorusudur "Neyine Aşık Oldun,Neden Seviyorsun ?" cevabı yoktur ki bir bakmışsın,sürekli onu düşünüyorsundur her şeyde O vardır. 


Tutku ve heyecan ise kişinin psikolojisine göre artan ve azalan bir his. Yani beklentilerinizi orantılayamadığınız sürece ıssız olmaya, başladıklarınızı yarım bırakmaya mahkum olursunuz.
Hepimizin beklentileri aynı saygı,sevgi ve  sadakat,bunun beraberinde huzurlu bir hayat ve o hayata eşlik eden hayatınızı zorlaştırmayan aksine kolaylaştıran birinin olması.
Peki ne oluyorda o kusursuz başlayan ilişkilerimiz bitiyor?


Sahi kusursuz mu başlıyoruz dersiniz?Görmüyoruz başta hiçbir şeyi o an ki heyecanla yoksa kimse kusursuz değil ki hayatta.Ne zaman ki o görmediklerimizi görmeye hatta açığa çıkarmaya başlıyoruz o zaman yıkıma başlıyoruz.Yıkıcı olmak kolay geliyor yapıcı olmaktansa,oysa hiçbir ilişki bitmez bu durum kavransa.Başa dönüp o tatlı tanışma evrelerini tebessümle anıyoruz değil mi? Oysa ne güzeldi o ilk buluşma anı , bitmesin istenen dakikalar su gibi akardı...


Ne zaman ki zamanınızın,karşınızdakinin şans olduğunu kavrayacağız 
işte o zaman mutlu olacağız.Mutlu olmak kolay şey,mutlu etmekte...
Bazen bir bakış,bazense bir sözle,dokunuşla mutlu oluruz... Bir sonu olan şu dünyada gerçekçi yaşamak gerek hayalci değil. O yüzden her şeye geç kalmış sayılabilir fakat erken olduğunu söyleyemeyiz. Hayallerinizi birlikte gerçekleştirebilmelisiniz,sizi olduğunuz gibi kabul etmeli ve her durumda sizinle olmalı birisi.

Filmden nerelere geldik gördünüz mü? Film biterken koşarak kapısına gidip "Hayatımda kal"demek istediğim biri olduğu için şanslıyım sanırım,ya siz o şansa sahip misiniz? İzleyip karar verin bakalım... Kal demek gerek bazen belki duyulmak istenen bu'dur.İlla ki gidilecekse de yaşananlara saygı duyularak gitmeli,sessizce...

Bu kadar gülüp eğlendiğim filmden derinlere inmek bu olmalı daha uzar gider satırlarım ama susmalıyım artık :) Hey güzel insan,bu satırlarıma zaman ayırdığın için Seni Seviyorum hadi şimdi bu iki kelimeyi sen de ona söyle, altında ezilmeyip bunu seninle paylaşabiliyorsa ne mutlu size! 30'uma geldiğimde ne halde olduğumu buradan öğrenirsiniz belki, mutlu kalın :)

İnsanlar değişmez,duygular değişir bunu da unutma!

Kitap severler yataklarına kitaplarıyla girseler de kahramanlarına sarılarak uyuyamazlar :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder